Haber

Kürtçe çocuklar konuştukça güzelleşiyor

Kürtçe üzerindeki baskı, dili hayatın her alanından uzaklaştırdı. Kürdistan medreselerinde Kürtçe yardımcı dil olarak kullanılmasına rağmen Kürtçe eğitim verilmiyordu. Kürtçe yazı dili olarak çok sınırlı bir çevrede kullanılıyordu. Öte yandan Kürtçe son kırk elli yıldır Kürtler arasında yoğun bir şekilde kullanılıyor. Ancak teknolojinin, iletişimin ve eğitimin gelişmesiyle birlikte konuşma dilinin çevresi de daralmaktadır. Konuşma dilinin zayıflamasının bir diğer nedeni de köylerin zorla veya ekonomik nedenlerle boşaltılması ve tahrip edilmesidir.

1990’lı yıllardan sonra Kürt halkının çabalarının gelişmesi ve yasaklama politikalarının zayıflamasıyla Kürtçe yazılı dili bir ölçüde açıldı. Günümüzde basın, yayın ve bağlantılar sayesinde yazı dili geçmişe göre oldukça gelişmiştir. Artık pek çok Kürt sosyal medyada kendi dilinde yazıyor. Bu sevindirici. Öte yandan Kürtçe konuşanların sayısı da önemli ölçüde azaldı. Yazılı dil yalnızca dar bir daire içinde kaldı.

Konuşma dili olmasına rağmen hem nicelik hem de biçim açısından oldukça zayıflamıştır. Özellikle yeni nesil artık bu dille büyümüyor. Kürtçe her geçen gün söz gücünü kaybediyor. Kürtçe kelime ve deyimler istila edilmekle kalmıyor, Kürtçe deyimler de yok oluyor; Melez bir dil ortaya çıkıyor. Önce Kürtçe konuşmaya başlıyor, bir anda Türkçeye geçiyor, birkaç kelime Türkçe söylüyor, sonra tekrar Kürtçeye dönüyor… Bu durum böyle devam ediyor. Kullandıkları Kürtçe Türkçe kelime ve deyimlerle dolu.

Açıkça görüldüğü gibi bir dilin belirleyici unsuru konuşulan dildir. Bir dilin sözleri ve satırları insanların dillerinde, insanların zihinleri ve niyetleriyle gelişir ve toplumsal duruma göre yeni bir şekil alır. İnsan bir dilde ne kadar uzun süre yaşarsa, fikir ve düşüncelerini o dilde ifade ederse, o dilde niyetler üretirse, dil o kadar gelişir ve güzelleşir. Ancak bugün özellikle Türkiye sınırları içerisinde Kürtçeye önem veriyoruz. Konuşulan dil güneşteki kar gibi her geçen gün eriyor.

Yeni nesillerin bir dil için çok değerli olduğu konusunda tüm dilbilimciler hemfikirdir. Yeni nesillerin hayatlarında kullanmadığı bir dilin geleceği yoktur. Günümüzde hükümetlerin en büyük başarısı bu alandadır. Maalesef pek çok ailemiz çocuklarını artık Kürtçe yetiştirmiyor. Bu dilimize yönelik en büyük tehdittir. Kürt dilini korumak isteyen tüm Kürtlerin öncelikle ailelerinin bu yanlış tutumunu değiştirmesi gerekmektedir.

Bu nedenle Kürtlerin kendilerini örgütlemeleri ve mevcut örgütlerini (özellikle kültür ve dil kurumlarını) korumaları gerekiyor. Bu kurumları geliştirin ve orada çocukların eğitimi için fırsatlar yaratın. Herhangi bir kurumda çocuklar için bir oyun odası inşa edilebilir. Çocuklarını Kürtçe yetiştiren kişiler, kaynaklarını birleştirip çocuklarını bir araya getirebilir, böylece o çocuklar Kürtçe konuşan akranlarıyla tanışabilir, birlikte Kürtçe oynayabilirler. Bu çocuklara Kürtçenin yaşayan ve doğal bir dil olduğunu anlatın, Kürt kültürünü birlikte öğrensinler, birlikte Kürtçe kitaplar okusunlar.

Sonuç olarak anadilde eğitim hakkının temel ve hukuki bir hak olduğunu söylemeliyiz. Anadilde eğitim okul öncesi dönemde başlamalı ve ilkokuldan üniversiteye kadar devam etmelidir. Ancak günümüzde ana dili sadece ortaokulda seçmeli derstir. Bütün eksikliklere ve engellere rağmen bu kurslara sahip çıkmalı ve bu kursun her yerde açılmasını talep etmeliyiz. Böylece kendi dilimizde eğitim hakkı mücadelesini büyütebiliriz.

Bilgi olarak: Urfa’da Kürt Kültür ve Dil Derneği’ni açtığımızı belirtmek isterim. Urfa’daki halkımızı derneğe davet ediyoruz, Kürt kültürünü ve dilini birlikte koruyalım ve geliştirelim.

tuzla-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu